AYTAÇ HÜNAL  
 
  2001 Krizi 15.03.2025 08:17 (UTC)
   
 
 21 ŞUBAT KRİZİ...
Ekonomik krize ilişkin haberler...
22 Şubat 2001
 
 

İŞ DÜNYASI YENİ SİSTEMİN AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASINI BEKLİYOR

Döviz kurunun dalgalanmaya bırakılması, iş dünyasında yankı buldu. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Okan Oğuz, dalgalı kur sistemine geçişin ihracat için iyi olacak gibi gözükse de, programın bütünü ve Türkiye adına bunun neye malolacağı konusunda biraz daha detay bilgiye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Programın bütünü ve Merkez Bankası'nın para piyasaları ile ilgili alacağı herhangi bir tedbir olup olmadığı konusunda açıklama yapılması gerektiğini belirten Oğuz, hem faizi, hem kuru serbest bırakma gibi durum olduğu takdirde Merkez Bankası'nın para politikasında değişiklik yapması gerekeceğine işaret etti. Oğuz, şunları söyledi: "Her ne kadar bu devalüasyon, ki bu sabah dolarda kurlar 800 ila 950 bin lira arasında, ihracat için iyi olacak gibi gözükse de programın bütünü ve Türkiye adına bunun neye mal olunacağı konusunda biraz daha detay bilgiye ihtiyacımız var. Program mutlaka A'dan Z'ye revize edilmek zorunda. Hem faizi, hem kuru serbest bıraktığımız zaman bunun için başka enstrümanlar da gerekli."

MİRAS: "BU NAZİK İFADEYLE DEVALÜASYONDUR"

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, dalgalı kur politikasını, "Bu, nazik bir ifadeyle devalüasyondur" sözleriyle değerlendirdi. Miras, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, sivil inisiyatifin mutabakatı olmayan bir programa TOBB olarak destek vermeyeceklerini belirterek, önümüzdeki günlerde TOBB başkanlarını toplantıya çağırıp ekonomik programa ilişkin değerlendirmelerde bulunacaklarını bildirdi. Miras, dalgalı kur politikasını değerlendirirken, "Bu, nazik bir ifadeyle devalüasyondur. Sabahleyin 850 bin lira olan dolar, 1 milyon 250 bin liraya yükselmiştir. Bununla birlikte 30 milyar dolarlık bir yük getirilmiştir. Bu yükü kim getirdiyse bu görevden çekilmelidir" dedi.

IMF'DEN DALGALI KURA GEÇİŞE DESTEK 

Türkiye'deki ekonomi zirvesinin tamamlanmasının ardından, gelişmeleri değerlendirmek üzere toplanan Uluslararası Para Fonu (IMF), hükümetin, döviz kurunun dalgalanmaya bırakılması kararını desteklediğini bildirdi. Uluslararası Para Fonu IMF Başkanı Horst Köhler, döviz kurunun dalgalanmaya bırakılması ile ilk baştaki muhtemel artışın ardından, enflasyonun düşme trendinin süreceği ve döviz kurunun istikrara kavuşacağı beklentisi taşıdıklarını belirtti. 

Ankara'daki ekonomi zirvesinin ardından Washington'daki IMF merkezinde yapılan değerlendirme toplantısından sonra açıklama yapan Köhler, "IMF, Türk yetkililerinin Türk Lirasını dalgalanmaya bırakma yolundaki kararını desteklemektedir. İleriye baktığımızda, Türk hükümetinin enflasyonu düşürme ve sürdürülebilir bir büyüme sağlama yolundaki hedefleri devam ettirmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Parasal düzenlemenin sürmesi ve sıkı para politikalarıyla, döviz kurlarının istikrara kavuşması, muhtemel bir artışın ardından enflasyondaki düşmenin sürmesi ve IMF destekli ekonomik programdan elde edilen temel kazanımların korunması beklenmektedir." dedi. 

IMF destekli ekonomik programın, makro ekonomik çerçevesinin gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu belirten Köhler, mevcut IMF anlaşması çerçevesinde, Türkiye'ye yeni kredi diliminin önümüzdeki haftalarda serbest bırakılmasına yönelik olarak, IMF yetkilileriyle Türk hükümeti arasında görüşmelerin bu hafta başlanacağını umduklarını belirtti. Köhler, görüşmelerde, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin artan maliyetlerin bir kısmının karşılanması amacıyla, programda kaynak sağlanması imkanlarının da araştırılacağını kaydetti. Türkiye'nin bu programının başarıya ulaşmasında özel kreditörlerin katkısının kritik önem taşıyacağını belirten Köhler, "IMF, uluslararası ticari bankalardan Türk ticari bankalarıyla işlemlerini sürdürmelerini, Aralık 2000'de kendi istekleriyle varılan anlaşma doğrultusunda beklemektedir" dedi.

DÜNYA BANKASI'NDAN DA PROGRAMA DESTEK 

Uluslararası Para Fonu IMF'nin ardından, Dünya Bankası da, dövizin dalgalanmaya bırakılması yönünde, Türk hükümeti tarafından alınan kararı desteklediğini bildirdi. Washington'da yapılan açıklamada, Dünya Bankası'nın ekonomik program ve reformların başarıya ulaşması için, Türk hükümeti, IMF ve diğer ilgili taraflarla yakından çalışılacağı belirtildi. Açıklamada, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye gereken uluslararası desteğin elde etmesi konusunda çaba harcayacağı vurgulandı.

ABD HAZİNE BAKANI, "IMF DESTEĞİNİN ARKASINDAYIZ" 

ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill, hükümetin dövizi dalgalanmaya bırakma kararını desteklediklerini bildirdi. O'Neill yaptığı açıklamada, "Türk hükümetinin kararını tümüyle destekliyoruz" dedi.ABD'nin, Türkiye'ye yönelik IMF desteğinin arkasında olmaya devam edeceğini belirten O'Neill şöyle dedi: "IMF tarafından da desteklenen Türkiye'de izlenen ekonomik program, geçen yıl, makro ekonomik ve yapısal açıdan birçok önemli amaca ulaştı. Hükümetin TL'yi dalgalanmaya bırakma kararının, sıkı ve uygun politikaların yerine getirilmesi ile bugüne kadar elde edilen kazanımların başarılı bir şekilde korunabileceğine inanıyoruz. Büyüme ile enflasyonun bu çerçevede düşürülebileceğini düşünüyoruz."

AB KOMİSYONU, TÜRKİYE`Yİ İZLİYOR

AB Komisyonu, Türkiye`deki krizin izlendiğini ancak bugünkü aşamada yorum yapılmayacağını bildirdi. Brüksel`de düzenlenen günlük basın toplantısında, yabancı gazetecilerin, Komisyon sözcülerine, Türkiye`deki gelişmelere ilişkin çok sayıda soru sordukları görüldü. Sözcüler, bir gazetecinin, "Komisyon, Türkiye`deki mali krizin çözümüne katkı amacıyla maddi yardım önlemleri öngörüyor mu? Bu kriz, Türkiye`nin AB`ye tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını uzun vadede etkiler mi?" şeklindeki sorusuna, "Bugünkü aşamada öngörülen hiçbir şey yok" yanıtını verdiler. Bir başka gazetecinin, AB Komisyonu`nun ekonomi ve parasal politikadan sorumlu üyesi Pedro Solbes`in Türkiye`deki krizden endişeli olup olmadığını sorması üzerine sözcüler, "Bu konuda da yorum yok" dediler. AB Komisyonu kaynakları, Türkiye`deki gelişmelerin yakından izlendiğini belirtmekle yetiniyor ve önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı değerlendirmeler yapılabileceğini ifade ediyorlar.

STANDARD AND POOR'S TÜRKİYE'Yİ İZLEMEYE ALDI

Dünyanın önde gelen kredi derecelendirme(rating) kuruluşlarından Standard and Poor's (S and P), Türkiye'nin kredi notunu, olumsuz eğilimle izlemeye aldığını bildirdi. Türkiye'nin ülke notunun izlemeye alınmasına neden olarak, MGK'da yaşananlara atıfta bulunulup,IMF tarafından da desteklenen ekonomik program ve hükümetin geleceği konularında risklerin artması gösterildi. 
S and P'dan yapılan açıklamada, Türkiye'de izlenen ekonomik reform programı içinde kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamındaki bankaların satılması konusunun "hayati" olduğu belirtildi. Bu arada, S and P, Ziraat Bankası'nın B artı olan uzun vadeli notunu B'ye, kısa vadeli döviz notunu da B'den C'ye düşürdü. S and P aynı zamanda, Ziraat Bankası, Eximbank, İşbank, Doğuş Holding, Garanti Bankası, Osmanlı Bankası ve Körfezbank'ın uzun ve kısa vadeli notlarını olumsuz eğilimle izlemeye aldı. Açıklamada, bankaların notlarının, Türkiye'nin ülke notunun izleme sonucunun alınmasına kadar devam edecek. S and P açıklamasında, Merkez Bankası'nın piyasaya likidite sağlamaması nedeniyle gecelik para piyasasının çalkantılı olduğu hatırlatılırken, Merkez Bankası'ndan gecelik borçlanmaya dayanan özellikle Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası'nın da aralarında bulunduğu bankaların, gecelik borçlanmalarını yenileyemedikleri kaydedildi.

MOODY"S GÖRÜNÜMÜ POZİTİFTEN DURAĞANA ÇEVİRDİ

Bu arada, kredi derecelendirme (reyting) kuruluşu Moody's de, Türkiye'nin "B1" olan döviz kredi notunu değiştirmezken, görünümünü pozitiften "durağana" çevirdi. Moody's tarafından yapılan yazılı açıklamada, hafta içinde mali piyasalarda yaşanan dalgalanmanın, geçen yıl Kasım ayındaki mali krizde ekonomik istikrar programının kredibilitesinin onarılmadığını gösterdiği ifade edildi. Açıklamada, bu olayların, programın siyasi şoklar karşısındaki kırılganlığını bir kez daha gösterdiği kaydedildi. Moody's'in açıklamasında, piyasaların, halen uygulanmakta olan döviz rejiminin sürdürülebilirliği üzerine yoğunlaştığı ifade ediliyor. Önemli özelleştirme projelerindeki gecikmeye dikkat çeken Moody's, yasal gecikmelerin, programın, enflasyon ve faiz dışı bütçe fazlası başarılarını gölgelediğini vurguladı. Ekonomik büyümenin muhtemelen yavaşlayacağını ve cari işlemler açığının azaltılamıyacağını işaret eden Moody's, Türkiye'nin kredi notunun, artmaya devam eden dış borç yükünü karşılamaya yetecek kapasitesini yansıttığını kaydetti.

BAZI KURULUŞLAR DA TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTUNU İNDİRDİ

Kredi derecelendirme (rating) kuruluşları, Standard and Poor's ve Moody's'den sonra, Fitch İbca de Türkiye'nin kredi notunu indirdi. Fitch, Türkiye'nin uzun vadeli TL cinsinden kredi notunu BB'den B artıya düşürürken, eksi BB olan uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu da olumsuz izlemeye aldı. Fitch'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin bütün kredi notlarının düşürme eğilimi ile izlemeye aldığı bildirildi. Açıklamada, Türkiye'nin IMF destekli yürütülen istikrar programanın ana unsunu olan döviz çıpası uygulamasından vazgeçmesi sonucunda, ekonominin "bilinmeyen topraklara" gittiği ibaresi kullanıldı. Asya ve Brezilya krizlerinden elde edilen deneyimler çerçevesinde Fitch, kambiyo kurunun faiz hadlerini ve enflasyonu yükselme potansiyeline sokacağı, bütçe hedeflerini geçersiz kılarak kambiyo kurunun geniş bir aralıkta seyretmesini beklemekte olduğu görüşünü de vurguladı.

DALGALANMA KKTC'Yİ DE ETKİLEDİ

Türkiye'de döviz kurlarını dalgalanmaya bırakılması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni de yakından etkiledi. Türk Lirası'nın kullanılmasından dolayı döviz artışları ve belirsizlik KKTC'ye de yansıdı. Türkiye'de olduğu gibi KKTC'de de 688 bin ile 690 bin TL'den işlem gören 1 ABD Doları, alış 750 bin, satış 1 milyon 100 bin TL olarak değer buldu. 1 Alman Markı'nın fiyatı da 322 bin TL'den 420 bin TL'ye yükseldi. Döviz alım-satımı yapanların çoğu sabah saatlerinde kurlarını belirlemeyip, beklemeyi tercih ederken, bazı işyerleri Türkiye'deki fiyatlar çerçevesinde alım-satım yapma kararına vardı. Ancak, döviz alım-satımındaki işlemler vatandaşların talebi olmamasından dolayı durma noktasında. KKTC Merkez Bankası'nda banka yetkililerinin durum değerlendirmesi için toplantılar yaptıkları öğrenildi
 

YAŞANANLAR FINANCIAL TIMES'IN MANŞETİNDE

Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz İngiltere'nin saygın ekonomik gazetesi Financial Times'ın manşetinde "Türkiye devalüasyonun eşiğinde" başlığıyla yer aldı. Gazete, döviz kurunun serbest bırakılması kararının, yaşanan şartların büyük baskısı altında alınmış en doğru karar olduğunu vurguladı.

Gazete, hükümetin döviz kurlarını dalgalanmaya bıraktığına dikkat çekerken, "oysa ayarlı kur politikası, enflasyonu iki haneli rakamlara indirmek konusundaki kararlı programın en önemli unsuruydu" görüşüne yer verdi. Gazete, krizin hafta başında MGK toplantısında yaşanan tartışmayla tetiklendiği kaydetti. IMF'nin, krizin aşılması için ekstra kaynak vermeyi reddettiğini savunan gazete, IMF'nin, hükümete, krizin zararlarının en aza indirilmesi için, devalüasyona izin verilmesi tavsiyesinde bulunduğunun anlaşıldığını da iddia etti. Financial Times gazetesi, yorum sayfasını da neredeyse tümüyle Türkiye'ye ayırdı. Başyazısında Türkiye'nin kur rejiminin yolun sonuna geldiğini öne süren gazete, hükümetin istikrar programını sürdürmek için ne yapılması gerektiği konusunda, yeni bir yol ayrımında bulunduğunu kaydetti. Türk hükümetinin, programın uygulanmasından bu yana önemli bir mesafe kaydettiğini de hatırlatan başyazar, döviz kurunun serbest bırakılması kararının, yaşanan şartların büyük baskısı altında alınmış en doğru karar olduğunu vurguladı.

The Guardian gazetesi de, krize, ekonomi haberleri bölümünde yaklaşık yarım sayfa ayırdı. Gazete, krizin ortaya çıkmasından bu yana bütün gözlerin Ankara'ya döndüğünü belirtirken, gecelik faiz oranlarında ortaya çıkan yükselmenin alarm çanlarının çalması anlamına geldiğini öne sürdü. "Faiz oranlarının yüzde 5000'e yükseldiği bir yerde artık dikkat etmenin zamanı gelmiş demektir" diyen The Guardian da, krizin temelinde, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında yaşanan gerginliğin bulunduğunu bildirdi.

KRİZ AMERİKAN BASININDA

Türkiye'yi sarsan ekonomik kriz, ABD'de "New York Times" ve "Wall Street Journal"de geniş şekilde yer aldı. New York Times olayı, "World Business" sayfasına manşet yaparken "Derinleşen siyasal kriz, Türkiye'de piyasaları sarstı" başlığını kullandı. Wall Street Journal ise, "Uluslararası Haberler" sayfasında, "Türkiye TL'yi dalgalanmaya bıraktı" başlığıyla verdiği haberde, "reform programının belkemiğinin kırıldığı" yorumunu yaptı
 

DİSK VE KESK'TEN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki gerilim nedeniyle, iktisadi bir krizin doğduğunu belirterek, "Gerçekte ise zaten yanlış olan bir program, hükümete duyulan güvensizlik nedeniyle çökmüştür" dedi. 

DİSK Genel Başkanı Çelebi yaptığı açıklamada, ekonomik programı çöken, ülkeyi çağdaşlaşma ve demokratikleşme hedefine taşıyamayan bir hükümete güven duyulmasının beklenemeyeceğini belirtti. Çelebi, hükümetin iktidara geldiğinde üç temel alanda toplumdan güven istediğini ancak yaşananların hükümetin tüm bu alanlarda iflas ettiğini gösterdiğini kaydetti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren de yaptığı açıklamada, son yaşanan ekonomik ve siyasi krizin, hükümet eliyle uygulanan IMF politikalarının yarattığı bir kriz olduğunu savunarak, "Bu son kriz bir kez daha göstermiştir ki, IMF programı iflas etmiştir. Hükümet bu iflasın nedenlerini kamuoyuna açıklamalı ve sorumlular halka hesap vermelidir" dedi

RESUL AKAY: "YASTAYIZ"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, hükümetin son aldığı dalgalı kura geçiş kararının, "sıradan bir kriz" olmadığını, yoksul ve emekçi kesimler için, "büyük bir yıkım" ve "kapkara bir gün" olduğunu belirtti. Akay, yaptığı açıklamada, işçi, memur, işsiz, emekli, dul ve yetimler, küçük esnaf ve çiftçinin, yaklaşık 1.5 yıldır kemer sıkarak katlandığı sözde istikrar paketinin, feci bir şekilde çöktüğünü savundu. Dalgalı döviz kuru sistemine geçilmesi ve devletin kontrolü bırakmasının faturası yine çalışanlara çıkarıltıldığını belirten Akay, rantiye kesimine bayram yaşatanların, yoksul ve emekçi kesimlere yas günü hediye edildiğini belirtti
 

 
 
  Aytac Hunal 151820071074
 
 
 
 
 
 
 
 
  Ntv Haber
NTV - Ekonomi Haberleri
  Piyasalar
  Tarihte Bugun
  Gazeteler
Bugün 15 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol