AYTAÇ HÜNAL  
 
  Alman ekonomisi nereye gidiyor? 15.03.2025 09:38 (UTC)
   
 

            Alman ekonomisi nereye gidiyor?

Onlarca yıldır Almanya’yı Avrupa’da ekonominin lokomotifi olarak görmeye alıştık ve kendi geleceğimizi de ekonomik anlamda Almanya’ya bağladık. Bugün Almanya’da üçüncü neslini yetiştiren bir Türk toplumu var. Hem siyasette hem de ekonomide etkin. 650.000 Türk asıllı Alman, seçim sandığına gidiyor. Alman Federal Parlamentosu’nda ve Avrupa Parlamentosu’nda Türk asıllı milletvekilleri Almanya’yı temsil ediyor. Kısacası Almanya’da ne olup bittiği Türkiye’yi ve Türk toplumunu çok yakından ilgilendiriyor.

Yıllardır Almanya’da nüfusun giderek yaşlandığından söz ediliyor. Son olarak McKinsey bu konuda “Almanya 2020” başlıklı bir araştırma yayınladı. Araştırmada ortaya çıkanlar bir taraftan Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendirirken, diğer taraftan da Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Bu raporda belirtilen önemli konuları aşağıda özetlemeye çalışacağız.

Almanya’nın, Avrupa’daki refah seviyesinden geri kalarak orta seviyede ekonomiye sahip bir ülke durumuna düşmesi bir daha kolay geriye döndürülmeyecek sonuçlar doğuracaktır. Bunu önlemenin tek yolu büyüme oranını % 3 seviyesine çıkarmaktır diye düşünülüyor.

Toplumun büyük bir bölümü bugünkü büyüme seviyesinde, kendi refah seviyelerinin iyileşmediği duygusuna sahip. Dünya konjonktürünün yavaşlamasının ve mevcut finans krizinin, ekonomik bir düşüş tehdidini de beraber getirdiği kanısı hakim. Geçmiş yıllarda Alman büyüme modeli tümüyle üretim artışına dayanıyordu. Şimdi bu model sınırlarına dayanmış durumda. Yeni bir ekonomik ilerleme, mevcut yapıya yapılacak yeni yatırımlar ve gerçekleştirilecek yeniliklerle sağlanabilir. Ancak bu şekilde herkes için gelir ve refah artışı elde edilecektir.

Fakat bugünkü % 1.7 oranındaki büyüme hızı devam ederse, Almanya, a) Kişi başına milli gelir olarak Avrupa ortalamasının altına düşecek, b) Alışılmış sosyal sistemin korunması için gerekli finansman sağlanamayacak ve c) Almanya bir çekim merkezi olma özelliğini kaybedecek.

1995-2006 yılları arasındaki ortalama % 1.4 büyüme ile Almanya, Avrupa’da Danimarka, İrlanda, Hollanda, Avusturya ve İsveç’in ortalama % 13, ABD’nin ise % 26 gerisinde kalmaktadır. Ancak % 3 oranındaki bir büyüme hızı, Alman toplumunun bütün tabakalarına reel bir gelir artışı sağlayacaktır. Ancak bunun gerçekleşmesi ile 2020 yılında kişi başına düşen ortalama gelir seviyesi % 40 artarak 25.000 Euro’dan 40.000 Euro’ya çıkacaktır.

1960’lı yıllarda işsizlik oranı % 1 seviyelerine düşmüşken, bugün % 8’lerdedir. Büyüme seviyesi belirtilen oranlara yükseldiğinde bu durum da hızla değişecek ve işsizlik değil işçi bulma ciddi bir sorun olarak ortaya çıkacaktır. Bugün mevcut % 1.7 büyüme devam etse dahi 2020 yılında çalışabileceklerini sayısı 32.2 milyon kişiden 31 milyona düşecektir. İşçi açığı ise 2.4 milyon olacaktır. % 3 büyüme hızında ise bu açık 6.1 milyona çıkacaktır.

Çalışabileceklerin sayısındaki azalma ile ortaya çıkan dar boğaz, büyüme hızını firenleyecektir. Bu eksik özellikle nitelikli eleman açığı olarak görülmektedir. McKinsey’e göre 2020 yılına kadar Almanya’da 0.7-1.2 milyon arasında üniversite mezunu açığı görülecektir. Bugün Alman ekonomisini taşıyan sanayi kolları olarak otomotiv ve makine sanayinde, kabaca 300-400.000 mühendis açığı ortaya çıkacaktır. Açığı kapatmak için Almanya’nın daha fazla kadını çalışma alanına dahil etmesi de gerekmektedir. Bugün Almanya’da çalışabilecek yaştaki kadınların % 62’sinin çalıştığı hesaplanmaktadır. Bu oran Avrupa ortalaması seviyesindedir. İsveç ve Danimarka’da çalışan kadın oranı ise % 75’lerdedir. Kadın çalışanlarda bu orana erişildiğinde işçi açığı 1.7 milyon azalacaktır.

Diğer bir sorun da Almanya’daki üniversite mezunlarının azlığıdır. Burada çalışanlar içindeki oran % 20 seviyesindedir. OECD ülkeleri ortalamasının % 36 olduğu düşünülürse, Almanya’da yüksek öğrenim görmüş çalışan oranının kolayca % 40 seviyesine çıkarılabileceği hesaplanabilir.

Bütün bu hesaplamaları gerçekleştirebilecek önlemler alınsa dahi önümüzdeki 10 yıl içerisinde Almanya’nın milyonlarca nitelikli elemana ihtiyacı olduğu gerçeğinden kaçınılamaz. Nitelikli eleman açığı kapatılamadığında Avrupa’nın ekonomik lokomotifi olarak kabul edilen Almanya’nın bu görevini yerine getiremeyeceği ve Alman toplumunun yaşam koşullarında ciddi bir düşme görüleceği kesin diye düşünülüyor.

Bu değerlendirme ise bizi çok ilgilendiriyor!
 
 
  Aytac Hunal 151820071074
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Ntv Haber
NTV - Ekonomi Haberleri
  Piyasalar
  Tarihte Bugun
  Gazeteler
Bugün 34 ziyaretçi (40 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol